BİR TUTAM NEFES O DİYARLARDA
Bilinmez diyarlara göçen bir insan, hep kaderinden dolayı çektikleriyle sürüklenirken, her zaman bildiği sandığı yüzlerin aslında yedi kat yabancı olduğunu görür. Belki de bir haftalığına gittiği o muazzam tatil diyarının, muazzam olmaktan öte sıradan olduğunu, hayranlıkla baktığı binaların, ağaçların, kuşların, kedilerin, köpeklerin ve yolların nasıl da boş olduğunu fark eder. Elbette bu günlerin geçeceğini umut ederek, vatanında aldığı her nefesin ne kadar değerli olduğunu anlar. Ne zaman kendi özüme kavuşacağım diye düşünürken, yiyip bitirir kendini. Ya olmazsa diye soru sorarken kendi kendine olmayacak diye bitirir içindeki son cümleyi. Çünkü geride bıraktıkları yıkılmış, yok olmuş ve eskisi gibi asla olmayacaktır. Hiçbir şey geçmişinin değerini geri getiremeyecek, yarınlarını güzelleştiremeyecektir. Bir tutam sevgiye, birliğe, aileye, huzura ihtiyaç duyarken, bilinmez diyarda arar her daim. Her daimdir ki belki orada bir huzur bulmayı diler, hürmet eder olur olmadık yabancıya, aynı lisanı konuşmaya çalışırken bile yorulur. Hey gidi günler der gibi bakar gözleri her an, bu yüzdendir kirpikleri düşer yere, kendisini elem terk etmez o diyarlarda. Ah anlasaydım ya değerini evim, güneşim, yolum, işim, eşim, toprağım diye dövünüp durur. Hayat yolcuğunda ipinin koptuğunu düşünürken, derdini veren yüce gücün, devasını da vereceğini bilir fakat nedenini de sorar durur.
Bilinmez diyar dedik ya en başında, bilinmez işte neler olur, neler olacak, neler yaşanacak... Sayar durur günlerini insan, oradan oraya savrularak.
Büşra ÖNDAR
Bilinmez diyar dedik ya en başında, bilinmez işte neler olur, neler olacak, neler yaşanacak... Sayar durur günlerini insan, oradan oraya savrularak.
Büşra ÖNDAR
Yorumlar
Yorum Gönder