BİR KİTAP/ TAHT OYUNLARI SERİSİ( GAME OF THRONES)

Taht Oyunları/ Kitap Kapağı
,
Günümüz dünyasında belkide Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi serilerinden sonra en fazla sükse yapan kitap serisidir.(Burada dizi olarak Sherlock'u unutmamak lazım.) Sükse yapmasının en büyük nedeni sanıyorum ki dizinin mükemmel derecede güzel olması her şeyden öte kitaplardaki karakterlerin oyuncularla bütünleşmesi. Fakat dünyada şöyle bir kesim var: Ne olursa olsun herhangi film ve dizinin önce kitapları okunması gerektiği sonra izlenmesi gerektiğini düşünen yada hiçbir şekilde izlemeyip sadece kitaplarının okunması gerektiğini düşünenler. Taht Oyunları serisi bu kategorinin dışında; önce dizisi izlenmeli sonra kitapları okunmalı. Nedeni de kitapta çok fazla karakterin olması. Kemik bir kadro karakter var fakat ufak karakterler de gidişatı değiştirebiliyor. Kısaca kitaptaki her karakter önemli hiç konuşmayan Hodor bile... O yüzden dizideki karakterlere bakıp yaşanan olaylara, dönen dolapları(!) izleyip kitabı okuduğunuzda inanın ki kitap çok daha güzel ilerliyor. En azından benim için böyle gidiyor. İllaki dizi izlemeyeceğim ilk kitapları okuyacağım diyorsanız da dizideki karakterlerin fotoğraflarına bakabilir, hayal gücünüzü genişletebilirsiniz. 
Serinin çevirmenliği Sibel Alaş'a ait. Tek kelimeyle ustaca bir çevirmenlik yapmış,kitabın sanatını hiç bozmamış. Kitabın orjinal puntosu nasıl bilmiyorum ama Türkçe olarak yazılan puntonun büyüklüğü ideal. Diyaloglara çok yer veren kitap, betimlemelere fazla ağırlık vermemiş. Tabiki de bir Balzac betimlemesi beklenemez ama yetersiz buldum. Siz de benim gibi duygu ve betimlemelere önem veriyorsanız kitap bu konuda sizi tatmin etmeyecektir. Her kitabın arkasında harita ve soyağacı var. Her kitaba başlamadan önce bu harita ve soyağacına bakılırsa çok daha iyi olur çünkü bazen isimlerde "Bu, hangi hanedandaydı ya?" diyip beynimi yokladığım oldu. Öyküleme olarak kitap son derece başarılı, savaş sahneleri veya sözlü olarak kapışma sahneleri yazarın anlatımıyla çok heyecanlı bir hale geliyor. Kitabı okurken özellikle bazı karakterlerin gelmesini iple çekiyorsunuz. Mesela ilk kitapta Eddard Stark ( Ned Stark), ikinci ve üçüncü kitapta Daenerys (Khalessi) daha sonraki kitaplarda ise Tyrion Lannister, Bran Stark ve nam-ı diğer piç Stark Jon Snow ( Jon Kar)  çok dikkat çekici karakterler. Kitapta Jon Snow Jon Kar diye çevrilmiş. Bu, çevirmenin bir hatası mı yoksa öyle mi kararlaştırılmış o konuda bir fikrim yok. 
Son olarak yazar George R. R. Martin ( ismi bile kitap ismi gibi), bir klasik olarak Yüzüklerin Efendisi'ne rakip olacak derecede teknik, işleyiş ve kullanılan dil, uslüp olarak çok iyi derecede işlenmiş. Her ne kadar karakter unutmama, hayal gücümü zorlamama neden olsa da bu seri işlendiği konu bakımından vazgeçemeyeceğim kitaplar arasında. Şiddetle tavsiye ediyorum. İyi düşünmeler,iyi okumalar.    
                                                                                                                       Büşra ÖNDAR

Yorumlar

  1. bende filmleri olan kitapların ilk önce kitaplarını okumasını savunurum ama bu savım game of thrones için geçerli değil ilk önce izlenmeli dediğiniz gibi.

    YanıtlaSil
  2. evet öyle benim de naçizane fikrimdi :) sağolun düşünceniz için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

29 EKİM'E ÖZEL / ATATÜRK ÇİÇEĞİ (POİNSETTİA)

EN İYİ MASKARA OLABİLİRSİN: THE BALM MAD LASH BLACK MASCARA

TIRNAK BAKIMININ EN GÜZEL PARÇALARI: FLORMAR NAİL CARE SERİSİ