16.09.15
Zamanın akıp gitmesinden bıkmaya başlar insan. Çünkü artık zamanın ilerlemesi bir geri dönüştür, bir çok şeyi, özlemi de beraberinde getirir. Yorgun, bitkin, kırgın, üzgün hisseder insan. Bir o kadar olgunluk, çevremi ve kendimi tanıyorum bakışları kazandırır insana, özgüven verir. Ama hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Eskisi gibi sevemez, eskisi gibi gülemezsin. Aslında sever ve gülersin de - en yoğunundan- fakat bu, zamanın ilerlemesine karşı isyan şeklidir. Yaşın bir o kadar büyük, vücudunda zamanın izleri vardır. Ruhun ne kadar genç olursa olsun, ne kadar kendini dışarı atıp gezsen de, her sabah düzenli sporunu yapsan da, en sağlıklı bir şekilde beslenip, giyimine kuşamına önem versen de, geçmişindeki toy bir o kadar heyecan verici gence geri dönemezsin. Sevdiğin insanlar sana tanıdığın ilk zamanlarındaki gibi güzel bakmıyordur. Çünkü yanındakiler kirlenmiştir, içlerindeki kötülük ortaya çıkmıştır,dolayısıyla sen de kirlenmişsindir. Bebek olmak istersin bu yüzden, bebek gibi davranırsın. İlerleyen zamanlarda çocukların artık çocuğun değil, annen, baban olmuştur. Çünkü öyle istersin. Sonunda ise geri dönüşün tek fark olarak anne karnına değil, toprağın karnına olur.
Yorumlar
Yorum Gönder